FaRkLaR Sözlük | www.FaRkLaRsozluk.com
 

BESLENME TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ

 

( Sözlük içi arama için: Klavyenizde "Ctrl + F" tuşlarıyla(önce "Ctrl" tuşu ve basılı tutarken "F" tuşuna basarak) ve/veya(^/v) fareyle(mouse) sol üst köşedeki "Düzenle/Edit" kısmında "Bul/Find"'ı tıklayarak aradığınız sözcüğü yazarak aramanızı yapabilirsiniz. )
* ( Windows için geçerlidir. )
* ( Linux ve Macintosh kullanıcıları nasıl arama yapacaklarını biliyorlardır. )
* ( Sayfalarda yapılan yenilikleri/eklemeleri, "-@" simgesi ile tanıyabilirsiniz. )
* ( Son değişiklik/yenilik tarihi: 23 Ağustos 2004 )
* ( Bir önceki değişiklik/yenilik tarihi: 23 Ağustos 2004 )

 


 

 

- YAZIM(İMLÂ) KILAVUZU!

- SÖZLÜKLER!

- DİLLER!

- ETİMOLOJİ



 

 

Akyuvar(Lökosit): Beyaz kan hücreleri.

Akut: Hastalığın aniden başlaması, kısa süreli olması, birden başlayarak şiddetlenmesi.

Albümin: Bir protein türü. Kanın plazmasında da bulunur.

Aldante: Pastanın çatalla kabın kenarından kolayca kesilmesi.

Aldehit: Alkollerin oksitlenmesiyle oluşan organik maddeler.

Alerji: Herhangi bir maddeye olağandışı tepki gösterme, aşırı duyarlı olma.

Alerjik: Alerji yapan maddeler.

Alyuvar(Eritrosit): Kırmızı kan hücreleri. Yapısında hemoglobin bulunur.

Amilaz: Nişasta ve glikejeni sindiren enzim. Tükürükte ve pankreas salgısında bulunur.

Amin: Azot içeren ve baz özelliğinde organik maddeler.

Amino Asit: Proteinlerin bileşimini oluşturan birimler.

Anemi: Kansızlık.

Angostra: Acı bitterlerden.

Antiasit: Asidi nötürleştirmek için kullanılan maddeler.

Antibiyotik: Mikroorganizmaların büyüme ve çoğalmasını önleyen ve onları öldüren maddeler.

Antioksidant: Oksitlenmeyi engelleyen maddeler. Besin öğelerini bozulmaya karşı korurlar.

Antitriptik Etmen(Tripsin İnhibitörü): Baklagillerde bulunan ve protein sindirimini güçleştiren bir madde. Pişirilen kuru baklagilde, bu maddenin etkisi kalmaz.

Antivitamin: Gövdenin vitaminlerden yararlanmasını engelleyen ya da azaltan maddeler.

Aroma: Koku.

Asalak(Parazit): İçinde ya da üzerinde yaşadığı canlıdan beslenerek yaşayan ve ona çok yönlü zarar veren başka canlı. Bağırsak kurtları gibi.

Askorbik Asit: C vitaminin kimyasal adı.

Askorbik Asit Oksidaz: C vitamininin oksitlenerek bozulmasını hızlandıran enzim.

Avidin: Çiğ yumurta akında bulunan bir glikoprotein. Biotin denilen bir B grubu vitamin emilimini bozar. Yumurta pişirilince avidinin etkisi kalmaz. Avitaminoz: Herhangi bir vitaminin yetersizliği.

 

Bakteri: Mikroskop kullanmadan görülemeycek kadar küçük tek hücreli basit yapılı canlı. Zararlı ve zararsız olanları bulunur.

Basit Guatr: İyot yetersizliğinde, tiroit bezinin büyümesi şeklinde görülen hastalık.

Bazal Metabolizma: Tam dinlenme halinde, organların çalışması, gövde sıcaklığının korunması, yaşamasal olayların sürmesi gibi gövde çalışması için kullanılan enerji.

Bazal Metabolizma Hızı (BMR = BMH): Bazal metabolizma için gövde yüzeyinin her metrekaresi başına saatte harcanan enerji.

Ben Mari: Yiyeceklerin kaynayan su buharında pişirilmesi.

Besidüzen(Diyet): Beslenme şekli, hastalıklara göre uygulanan özel beslenme şekli.

Besin(Gıda, Yiyecek): Besin öğelerinin kaynağı olan bileşikler. Beslenmeyi sağlayan her türlü yiyecek.

Besin Öğesi: Gövdenin çalışmasında görevleri olan ve beslenmek için alınması gereken öğeler. Protein, vitamin ve mineral gibi. Gövdeye yiyeceklerle alınırlar.

Beslenme: Gövde için gerekli tüm besin öğelerini, gereksinimi karşılayacak miktar ve kalitede, düzenli ve sürekli olarak gövdeye almak.

Beriberi: Tiamin eksikliğinde oluşan bir hastalık.

Beri: Çilek ve kiraz gibi etli ve ince kabuklu meyveler.

 

C: Santigrat derecesi. Sıcaklık ölçmede kullanılır.

 

Çöliyak (Glüten'e Duyarlılık): Buğday ve çavdarda bulunan ve glüten denilen proteine duyarlı olma hastalığı. Glüten sindirilemez. Emilme de bozulur.

 

Dehidratasyon: Gövdeden zararlı olabilecek derecede su kaybı.

Dehidrokolesterol (7-Dehidrokolesterol): Deri altında bulunan ve güneş ışınlarının (ultraviyole) doğrudan etkisiyle D vitaminine çevrilen madde. D vitamininin ön maddesi.

Di-: Bir sözcüğün başındaki "Di-" eki, iki(2) anlamındadır.

Disakarit: İki molekül monosakaritten oluşan karbonhidratlar. Laktoz, sükroz gibi.

Dispepsi: Sindirim güçlüğü, hazımsızlık.

Diyabet(Diyabetus Melitus): Şekerli diyabet, şeker hastalığı.

Diyafram: Göğüsle karın boşluğunu ayıran kas.

Diyare(İshal, sürgün): Dışkını sulu, fazla; dışkılamanın sık olma durumu.

Diyet: bkz. Besidüzen

Dışkı: Gaita, feçez.

Doymamış Yağ Asidi(Unsature Yağ Asidi): Karbon atomlarının bazılarında çift bağ bulunan ve hidrojenle doyurulmamış yağ asitleri. Bitkisel sıvı yağlarda oranı yüksektir.

Doymuş Yağ Asidi(Sature Yağ Asidi): Karbon atomları, birbirine tek bağ ile bağlanmış ve hidrojenle doyurulmuş olan yağ asitleri. Hayvansal olan sert yağlarda oranı yüksektir.

Drup: Erik, şeftali gibi tek çekirdekli ve etli meyveler.

Duedenum: Onikiparmak bağırsağı. Mideden sonra gelen ve incebağırsağın ilk kısmı.

 

Elektrolit: Gövde sıvılarında bulunan ( - ) ve ( + ) elektrik yüklü iyonlar.

Elzem Amino Asit (Esansiyel Amino Asit): Gövdede yapılamayan ve yiyeceklerdeki proteinlerden alınması zorunlu amino asitler.

Elzem Yağ Asidi (Esansiyel Yağ Asidi): Gövdede yapılamayan ve besinlerdeki yağlarla alınması gereken yağ asitleri.

Emilme(Absorbsiyon): Besin öğelerinin sindirim kanalında kana ve lenf sistemine geçmesi.

Enzim: Kimyasal tepkimelere aracılık eden ve metabolizmanın belirli hızda olmasını sağlayan protein yapısında organik madde.

Ester: Asitlerle alkollerin tepkimesi sonucu oluşan kimyasal madde.

 

Fava: Kuru bakla ezmesi.

Fermantasyon: Mikroorganizmaların, karbonhidrat ve benzeri maddelere oksijensiz ortamda enzimatik etkinlikleri.

Ferritin: Demirin, proteinler birleşmiş ve depolanma şekli.

Fenilalanin: Elzem amino asit.

Fenilketonüria: Fenilalanin adı verilen amino asidin, trozin denilen amino aside çevrilmeyişi nedeniyle oluşan doğuştan metabolizma bozukluğu hastalığı.

Fibrinojen: Kanın plazmasında bulunan bir tür protein. Kan pıhtılaşması için gereklidir.

Fitik Asit: Daha çok tahılda ve onun kepek kısmında bulunan ve minerallerin emilimini bozan bir madde.

Foliküler Hiperkeratosis: A vitamini yetersizliğinde deride oluşan kuruluk ve pütürler.

 

Galaktoz: Bir monosakarit. Süt şekeri olan laktozun yapısında bulunur.

Galaktozami: Galaktozun glikoza çevrilmeyişi nedeniyle oluşan doğuştan metabolizma hastalığı.

Galon: 4.5 litrelik Anglosakson sıvı ölçüsü.

Gece Körlüğü (Nyctalopie): A vitamini yatersizliğinde oluşan hafif ışıkta ve karanlıkta görememe hastalığı.

Geçişme Basıncı (Osmotik Basınç): Suda erimiş maddelerin, molekül ve iyonların geçirgen zara uyguladığı basınç.

Hücre içindeki ve dışındaki sıvının hücre zarından giriş ve çıkışını osmotik basınç düzenler. Geçişme basıncını, erimiş maddelerin ağırlığı ve büyüklüğü değil, parçacıkların toplam sayısı belirler. Geri Emilme (Reabsorbsiyon): Sindirim kanalına ve böbreklere giden sıvının ve içindeki maddelerin yeniden emilmesi.

Gliserit: Yağ asitlerinin gliserolle oluşturduğu esterlerdir. Yağların yapısını gliseritler oluşturur.

Gliserol: Yağ ve çeşitli lipitlerin bileşiminde bulunan bir çeşit alkol.

Glikoz: Serbest olarak ve birçok karbonhidratın bileşiminde bulunan bir şeker. Kanda da bulunur.

Glikojen: Çok sayıda glikozun birleşmesinden oluşmuş bir karbonhidrat. Kaslarda ve karaciğerde bulunan bir polisakarit.

Glikogan: Pankreasta yapılan bir hormon.

Globülin: Bir protein türü. Kanda da bulunur.

Granadin: Nar şurubu.

Guatrojenik Madde (Guatrojen): Bazı besinlerin bileşiminde bulunan ve iyodun kullanılmasını engelleyerek guatr oluşmasında rolü olan madde.

Guatr: bkz. Basit Guatr

 

Hazanbel: Konya ve Beyşehir'de yetişen kök şeklinde bir baharat türü.

Hemoliz: Alyuvarların parçalanması, erimesi.

Hemolitik Anemi: Alyuvarların parçalanması sonucu oluşan kansızlık.

Hemoglobin: Alyuvarların yapısında bulunan ve ona kırmızılık veren, protein ile demirden yapılmış madde.

Hidrolaz: Hidrolize aracılık eden enzim.

Hidroliz: Suyun yardımıyla, bileşiklerin kendilerini oluşturan birimlere parçalanması.

Hidrolitik: Hidroliz etme özelliği olan.

Hepatit: Karaciğer iltihabı.

Hiper-: Fazlalık, çokluk, yükseklik ifade eder.

Hipervitaminoz: Gövdeye zarar verecek derecede fazla vitamin alma durumu. Aşırı miktarda D vitamini alma(Hipervitaminoz D) zehirli etki gösterir.

Hipo-: Az, düşük anlamında kullanılır.

Hipovitaminoz: Vitamin yetersizliğini ifade etmek için kullanılır. Hipovitaminoz C gibi.

Hormon: İç salgıbezleri tarafından yapılan, gövdede birçok değişiklikleri ve olayları düzenleyen, denetleyen ve dengeleyen maddelerdir. Her hormonun ayrı görevleri vardır.

Humus: Nohut püresi.

 

İnsülin: Pankreasta yapılan ve kan şekerini düşürücü etkisi olan bir hormon.

İnositol: Bir B grubu vitamini.

İyon: ( + ) ya da ( - ) elektrik yükü taşıyan atom ve moleküller.

 

Kabızlık/Peklik(Konstipasyon): Kalınbağırsağın düzenli aralıklarla boşalmaması; dışkılamanın seyrek, ağrılı; dışkının sert olması.

Kalori: Isı enerjisi birimidir. Bir litre damıtık suyun sıcaklığını 15 C'den 16 C'ye çıkarmak için harcanan ısı enerjisi miktarı.

Kanserojen: Kanser hastalığına neden olan maddeler.

Karbonat: Sodyum bikarbonat, yemek sodası, kabartma tozu.

Karoten: A vitamin ön maddesi. Gövdede A vitaminine çevrilir. Yeşil, sarı ve turuncu bitkilerde bulunur.

Keratomalasia: A vitaminin ileri derecede yetersizliğinde gözde görülen ve körlükle sonuçlanan bir hastalık.

Keton: Yapısında ( -- C == O ) grubu bulunan madde.

Klorofil: Yeşil bitkilerin rengini veren madde. Fotosentez için gereklidir.

Kobalamin: Yapısında kobalt bulunan bir B grubu vitamini. B12 vitamini.

Kole: Lahana ailesinden bir sebze.

Kolesterol: Hayvansal besinlerdeki yağlarda bulunan lipit özelliğinde madde. Gövde sıvılarında ve çeşitli dokularda bulunur. Gövdeye besinlerle alınır, gövdede de sentezlenir. Kanda normalden yüksek olması sakıncalıdır.

Kolin: Bir B grubu vitamini.

Kollojen: Bir protein türü. Özellikle kemik ve kıkırdak gibi dokularda, hücreler arasında bulunur. Normal sentezi için çeşitli besin öğeleri gereklidir.

Kolostrum: Doğumdan sonra salgılanan ilk süt. Bebeğe verilmesi çok yararlıdır.

Kokarboksilaz (TPP = Tiamin Pirofosfat): B1 vitamini (Tiamin) tarafından oluşturulan ve metabolizmada önemli görevleri olan yardımcı enzim.

Kül: Besinlerdeki organik maddeler yakıldıktan sonra kalan beyazımsı artık. İnorganik maddelerin toplamı.

Kvaşiorkor: Protein yetersizliğinde çocuklarda görülen beslenme bozukluğu hastalığı. Kalite ve miktar yönünden yetersiz protein verilen çocuklarda görülür.

 

Laktoz: Sütte bulunan şeker. Glikoz ve galaktozdan oluşmuş bir disakarit.

Laktoza Duyarlılık: Süt şekeri olan laktozun sindiriminde güçlük, laktoz sindirimsizliği hastalığı.

Laksatif: Kalınbağırsağın kolay ve rahat boşalmasını sağlayan, dışkılamayı kolaylaştıran madde.

Lenf: Akkan. Kandan ayrı yapı ve özellikte olan, lenf damarlarında dolaşan serum, akyuvar, protein ve lipit gibi maddeler içeren sıvı.

Lime: Yeşil bir cins limon.

Lipaz: Yağ sindirici enzim. Pankreasta oluşur. Yağları incebağırsakta parçalar.

Lipit: Yapı ve bazı özellikleri yönüyle yağlara benzeyen maddeler. Yağlar basit bir lipittir. Fosfolipit, lipoprotein, glikolipit gibi bileşik lipitler vardır. Kolesterol ve benzeri maddeler de lipit benzeri maddelerdir.

Lökosit: Beyaz kan hücreleri, akyuvar.

Lizin: Bir elzem amino asit. Tahılda, özellikle buğdayda yetersizdir.

 

Malasorbsiyon: Besin öğelerinin emilmesinde güçlük.

Malnütrüsyon: Kötü beslenme sonucu ortaya çıkan durum. Beslenme yetersizliği.

Menü: Yemek listesi, yemek çizelgesi.

Mayalama: bkz. Fermantasyon.

Mineral: En çok iskelette, az olarak da gövde sıvılarında ve yumuşak dokularda bulunan inorganik maddeler. Gövde çalışmasında çeşitli görevleri vardır ve gövdeye besinlerle alınması gerekir.

Miyane: Eşit miktarda un ve yağın pembe renkte kavurması.

Miyoglobin: Kasta bulunan ve ona kırmızı renk veren hemoglobin yapısında bir madde. Demir ve protein bileşimindedir.

Mono-: Tek, bir.

Monosakarit: Glikoz, galaktoz ve früktoz gibi tek molekülden oluşmuş karbonhidrat. Monosakaritler birleşerek di- ve polisakaritleri oluşturur.

 

Niasin: Bir B grubu vitamini. Nikotinik asit ve nikotinamid şeklinde bulunur.

Nikotinamid Adenin Dinükleotit(NAD): Niasin denilen B grubu vitaminin oluşturduğu yardımcı enzim.

Nikotinamid Adenin Dinükleotit Fosfat(NADF): Niasinin oluşturduğu yardımcı enzim. Hücrede enerji oluşum sürecinde görev yapar.

Nişasta: Bitkisel besinlerde bulunan bir karbonhidrat. Çok sayıda glikozdan oluşmuş bir polisakarit.

 

Oksitlenme - Redüklenme: Moleküle oksijen eklenmesi, artı değerin artması ve molekülden hidrojen ayrılması olaylarıdır. Redüklenme ise oksitlenmenin tersidir. Bir molekül oksitlenirken öteki molekül redüklenir.

Osteoblast: Kemik hücresi.

Osteomalasia: Kemik sağlığında önemli olan kalsiyum ve D vitamini gibi besin öğelerinin yetersizliğinde kemiklerde yumuşama. Bu hastalık, kötü beslenen ve sık gebe kalan bayanlarda daha sık görülür.

Osteoporosis: Yaşlandıkça, kemik kaybı şeklinde görülen bir bozukluk.

 

Pantothenik Asit: Bir B grubu vitamini.

Parazit: bkz. Asalak.

Pellegra: Niasin denilen B grubu vitaminin yetersizliğinde oluşan bir hastalık.

Pepsin: Midede oluşan protein sindirici enzim.

Peptidaz: İncebağırsakta oluşan protein sindirici enzim.

Pernisiyöz Anemi: B12 vitamini yetersizliğinin yol açtığı kansızlık.

Poli-: Çok fazla, fazla.

Polisakarit: Çok sayıda monosakaridin birleşmesinden oluşan karbonhidrat. Nişasta ve glikojen gibi.

Pome: Elma armut gibi meyveler.

Posa: Besinlerin; sindirilemeyen, bağırsak boşalmasını kolaylaştıran kısmı. Daha çok kepekte, kuru baklagillerde, sebze ve meyvelerde bulunur. Posayı oluşturan maddeler; selülöz, lignin ve pektik maddeler gibi karbonhidratlardır.

Preparatlar: Bileşikler.

Pridoksin, Prikosal, Pridoksamin: B6 vitamini.

Primidin: Nükleik asitlerin yapısını oluşturan azotlu maddelerin bir grubu.

Protein: Çok sayıda amino asidin birleşmesinden oluşmuş organik madde. Yapısında karbon, hidrojen, oksijen ve azot bulunur.

Prothrombin: Kan pıhtılaşma etmenlerinden biri. Sentezlenmesi için K vitamini gereklidir.

Provitamin: Vitaminlerin bazılarının ön maddesi. Bulunduğu şekliyle vitamin etkinliği bulunmaz. Gövdede vitamine çevrilir. Bitkisel besinlerdeki Karoten, A vitamini provitamidir. Karoten vücutta A vitaminine dönüşür.

Pteroylglutamik Asit: Bir B grubu vitamini olan folik asidin kimyasal adı.

Pürin: Nükleik asitlerin yapısında bulunan azotlu maddelerin bir grubu.

 

Raşitizm(Rickets): D vitamini yetersizliğinde çocuklarda oluşan bir hastalık. Bu hastalıkta, kalsiyum ve fosfor kemiklerde yerleşmediğingen kemikler yumuşar, dayanıklılığını kaybeder. İskelet sistemi bozulur.

Retinol: A vitamininin hayvansal dokularda bulunan etkin şekli.

Riboflavin: B2 vitamini.

Riboflavin Adenin Dinükleotit(FAD): Riboflavinin metabolizmada etkin şekli, yardımcı enzimi.

Riboflavin Adenin Mononükleotit(FMN): Riboflavinin oluşturduğu yardımcı enzim.

Rodopsin: Karanlıkta görmede rolü olan ve yapısında A vitamini bulunan renkli madde. Sentezi için A vitamini gereklidir.

 

Selülöz: Sadece bitkisel besinlerde bulunan bir polisakarit. Çok sayıda glikozdan oluşmuştur. İnsan gövdesinde sindirilmez. Bağırsak hareketlerini hızlandırır ve boşalmasını kolaylaştırır.

Sindirim: Büyük moleküllü besin öğelerinin, enzimlerin yardımıyla, kendini oluşturan yapıtaşlarına ayrılarak emilebilecek duruma gelmesi. Büyük moleküllerin küçülmesi. Proteinlerin amino asitlere parçalanması gibi.

Sitrüs: Limon, lime gibi meyveler.

Steril: Zararlı ve zararsız tüm mikroorganizmalardan arındırılmış.

Sübye: Pirincin ıslatıldıktan sonra ezilerek un haline getirilmesi.

 

Tahin: Susam yağı.

Tetani: Kanda kalsiyum düzeyinin düşmesi sonucu kasılmalar ve kramplar şeklinde beliren durum.

Tokoferol: E vitamininin kimyasal adı.

Toksik: Zehirleyici.

Trigliserid: Yağın kimyasal yapısı. Üç molekül yağ asidinin, bir molekül gliserol ile yaptığı ester.

Tripsin: Protein sindirici enzim. Pankreasta oluşur.

 

Üre: Amino asitlerin yıkım ürünü. Amino asitlerin yıkılmasıyla oluşan amonyak ve çeşitli amino asitler kullanılarak karaciğerde sentezlenir. Azotlu bir metabolizma artığı olan üre böbrekle yoluyla dışarı atılır.

Ürik Asit: Nükleik asitlerin yapısında bulunan pürinlerin yıkımıyla oluşan ve idrarla atılan azotlu bir madde.

 

Zein: Mısırda bulunan kalitesi düşük bir protein.

       

 

 


BU SAYFADA GÖRMEK İSTEDİGİNİZ BİLGİ VE/VEYA BAĞLANTILARI,
AŞAĞIDAKİ FORMU DOLDURARAK İLETEBİLİRSİNİZ.
(YOU CAN SEND US YOUR INFORMATION AND/OR LINKS,
YOU WOULD LIKE TO SEE IN THIS PAGE FILLING THE FORM)

 

Ad ya da Takma Ad(Rumuz/Mahlas)
(Name or Nickname)


E-posta Adresi
(E-mail Address)

Konu/Başlık
(Subject/Topic/Title)


İçerik/Katkı/Destek/Ek/İstek/Yorum/Soru/Bozuk Adres vs. ???
(Content/Contribution/Support/Add/Request/Comment/Question/Broken Link etc. ???)

4151
( Teknik açıdan, numarayı yanındaki boşluğa girmeniz gerekmektedir. )


 

Bu sayfada arama yapmak için; klavyenizde CTRL+F tuşlarını ya da
tarayıcınızın sol üst köşesindeki [Dosya | Düzen | Görünüm] bölümündeki
[Düzen]'in altındaki "Bul" komutunu kullanınız.

(Başka sayfaların da içeriğinde arama yapmak için
aşağıdaki kutuya aradığınız sözcük ya da konuyu giriniz)

 

Bu sayfa 02 Ocak 2016 itibariyle kez ziyaret edilmiştir.

6D Bilgi Hizmetleri vs. | www.6Dtr.com       FaRkLaR Kılavuzu | www.FaRkLaR.net        GösterGe Hizmetleri
Yenilikler ve Duyurular