Üreme Organları
Baylarda üreme sistemi bayanlarınkinden çok farklıdır. Üreme
organlarının büyük bölümü karın boşluğu dışındadır.
Penis: Bu organ hem sidik, hem de üreme salgısı
olan ersuyu(meni) için dışarıya çıkış yoludur. Penisin üst kısmındaki
çıkıntıya penis başı(glans) denir ve uretra(sidik yolu) deliği burada
bulunur. Aynı delikten hem sidik, hem de ersuyu ayrı zamanlarda
dışarıya atılır. Penis yumuşak bir organdır. Uyarıldığında
büyür ve sertleşir. Buna "ereksiyon" denir.
Skrotum: Penis kökünün altında yer alan ve testisleri(yumurtalık, erbezi)
içeren torba şeklinde bir organdır.
Ergenliğin başlamasıyla skrotumu kaplayan derinin hem rengi
koyulaşır, hem de kıvamı kabalaşarak pürtüklü olur.
Erbezleri: Skrotumun içinde iki erbezi(testis) bulunur.
Bunlar yumurta şeklinde, ergenlik öncesinde hacmi 4 ml.`den az,
erişkinde 20-25 ml. hacminde büyük olabilen bezlerdir. Testisler
sperm(üreme hücreleri) üretirler, ayrıca testosteron(eril hormonu) salgılar.
Spermler gözle görülmeyecek kadar küçük, hareketli hücrelerdir.
Her birinin bir başı, merkezi ve kuyruğu vardır. Spermler ersuyu
kanalları yoluyla taşınır.
Ersuyu(meni) kanalları: Spermlerin üretildiği testislerden
çıkarak uretraya doğru uzanan iki uzun kanaldır. Bu kanallar
karın içinde, sidik kesesinin altında kıvrılarak penis içinden
dış idrar yolu deliğine uzanırlar.
Prostat: İdrar kesesinin altında yer alan bir yapıdır.
İdrar yolu(uretra) prostatın içinden geçer. Prostattan salgılanan
süt rengindeki bu madde spermleri de içinde taşır ve bu ikisine
birden ersuyu/semen(meni) denir.
Ergenlik Belirtileri
Eril bedenlerde ergenliğin ilk belirtisi testislerin büyümesidir.
Bu değişiklik genellikle 11.5-12 yaşlarında başlar.
Bundan yaklaşık 1 yıl sonra eşeysel bölgede kıllanma, peniste
büyüme farkedilir. Yine 13-13.5 yaşlarında sesinizin kalınlaştığını,
gırtlağınızdaki kıkırdak dokuda bir çıkıntı oluştuğunu, bazı
sabahlar yatağınızın ersuyu ile ıslanmış olduğunu farkedebilirsiniz.
Bu olay, eşeysel ilişkide olduğu gibi, herhangi bir uyarı ile
oluşabilen ereksiyon sonucu görülen ersuyu salgısıdır.
Bu salgı canlı spermler içerir ve üretkenliğin başladığının göstergesidir.
Yine aynı yaşlarda dudaklarınızın üzerinde, daha sonra yüzünüzde,
bedeninizde kıllanma başlar.
Ayaklarınız büyür, bacaklarınız, kollarınız uzar, 13-15 yaş arasında
boyunuzun hızla uzadığını farkedersiniz.
Cildiniz ve saçlarınız yağlanır, yüzünüzde sivilceler ve siyah
noktalar oluşabilir.
Ergenlikte cildinizi iltihaplanmadan korumak için cilt temizliğine
çok dikkat etmeniz gerekir. Kaslarınız geliştiği için daha
güçlü olduğunuzu hissedersiniz.
Tüm bunlar, eşey organlarınızın geliştiğini ve erişkin bir
eril bedene sahip olmaya başladığınızı gösteren belirtilerdir.
Bu gelişme, genellikle 18-20 yaşlarına kadar belirginleşerek
devam eder.
Ergenliğin başlama yaşı, bayanlarda olduğu gibi, baylarda da
çok değişkendir. Ergenliğin gecikmesine oldukça sık rastlanır.
13-14 yaşlarına kadar hiçbir ergenlik belirtisi ortaya çıkmayan,
bu nedenle boyu yaşdaşlarına göre küçük ve görünüşleri de
çocuksu olan birçok sağlıklı erkek çocuk vardır.
Arkadaşlarınızda ergenlik belirtileri başlamış, sizin bedeninizde
henüz bir değişiklik yoksa kaygılanmamalısınız, siz farklı bir
bireysiniz ve bedeniniz size uygun bir zamanda olgunlaşacaktır.
Ancak 19 yaşına kadar hiç bir ergenlik belirtisi yoksa bu
gecikme olarak kabul edilir ve tıbbi değerlendirmeyi gerektirir.
Bedende ergenlikle ilgili değişiklikler nasıl oluşuyor?
Bayanlarda olduğu gibi, baylarda da bu değişiklikler hormonlar aracılığı ile
oluşur. Hipofiz bezinden salgılanan gonadotrof hormonların etkisi ile
testisler gelişir, sperm üretimi başlar. Testislerde testosteron
denilen erillik hormonu salgısı artmaya başlar. Testosteron
etkisiyle ergenlik belirtileri ortaya çıkar ve giderek belirginleşir.
Bayanlarda olduğu gibi baylarda da ergenlik yaşlarında böbreküstü
bezleri olgunlaşır ve hormon salgıları artar, ancak baylarda
yüz ve beden kıllanmasından ön planda sorumlu olan hormon testosterondur.
Gebelik oluşmasında eril eşeyselliğinin rolü nedir?
Eşeysel ilişkide vajinaya boşalan ersuyundaki spermler
rahim boynundan geçerek tüplere doğru ilerlerler. Yumurtlama günlerinde
ilişki olursa tüplerde yumurta ile karşılaşan spermler yumurtayı
dölleyebilir ve gebelik ürünü döllenme sonrası rahim içine
yerleşir. Hücrelerin çoğalması ve farklılaşması ile gebelik
devam eder.
Gebelik nasıl önlenir?
Ovülasyon günlerinde eşeysel ilişki olursa, erilden boşalan
sıvının içindeki spermlerin yumurtayı döllemesiyle gebelik
gerçekleşebilir.
Eğer döl yatağı tüpündeki yumurta, bir erilden gelen "sperm"
ile döllenmezse, erir. Östrojen ve progesteron hormonları
etkisiyle kalınlaşmış uterus iç zarı da dökülür. Bu dökülme
sırasında uterus duvarında kanama olur. Bu doku kalıntıları
ve kan, uterustan vajinaya geçer ve vajina girişinden dışarı
atılır. Bu olaya "menstrüasyon"(adet görme, regl olma) denir.
Ovülasyon zamanında tek ilişki ile gebelik olasılığı %17 kadardır.
Spermler dişil bedende birkaç günden daha uzun süre yaşayabilirler.
Bu yüzden yumurtlamadan önceki günlerde ilişkide bulunulduğunda
gebelik olabilir. Sonradan istenmeyen durumlarla karşılaşmamak
için eşeysel bir ilişkiye girmeden önce gebelikten nasıl korunulacağı
konusunda bilgilenmiş olmak çok önemlidir. Günümüzde, istenmeyen
gebelikleri önlemek için birçok yöntem vardır. Bu konuda uzmanlara
ya da aile planlaması merkezlerine başvurarak bilgi edinmelisiniz.
İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ
KADIN VE ÇOCUK SAĞLIĞI EĞİTİM VE
ARAŞTIRMA BİRİMİ YAYINIDIR
BU SAYFADA GÖRMEK İSTEDİGİNİZ BİLGİ VE/VEYA BAĞLANTILARI,
AŞAĞIDAKİ FORMU DOLDURARAK İLETEBİLİRSİNİZ.
(YOU CAN SEND US YOUR INFORMATION AND/OR LINKS,
YOU WOULD LIKE TO SEE IN THIS PAGE FILLING THE FORM)
Bu sayfada arama yapmak için; klavyenizde CTRL+F tuşlarını ya da
tarayıcınızın sol üst köşesindeki [Dosya | Düzen | Görünüm] bölümündeki
[Düzen]'in altındaki "Bul" komutunu kullanınız.
(Başka sayfaların da içeriğinde arama yapmak için
aşağıdaki kutuya aradığınız sözcük ya da konuyu giriniz) Bu sayfa 02 Ocak 2016 itibariyle kez ziyaret edilmiştir. Yenilikler ve Duyurular