|
|
|
TAKSİM'DEN HAREKET EDEN ÜSTÜ AÇIK TURİSTİK OTOBÜSLERLE,
TOPLAM 18 DURAKTAN HER 35 DAKİKADA BİR TEKRAR GEÇECEK OLAN,
AYNI BİLETLE GÜNBOYU VE SINIRSIZ SAYIDA İNDİ-BİNDİ YAPARAK
İSTANBUL'U GEZEBİLİRSİNİZ!
GÜNÜN SÖZCÜĞÜ (TDK)
GÜNÜN SÖZCÜĞÜ (İNGİLİZCE)
Tarih boyunca farklı coğrafyalar, farklı insanlar, farklı dinler, farklı kültürler için birçok şey söylenmiş, farklı yorumlar yapılmış ve yapılıyor. Bu yorumların toplumların yaşamına büyük ölçüde yansıdığı da bilinen bir gerçek.
Bazıları insanı, dar kalıpların dışına çıkarıp ufkunu genişletirken, bazıları da -ne yazık ki- bir toplumun başka bir topluma önyargılı bakmasına neden olabiliyor.
Gezi, bir tutkudur. Bir kez bu tutkuya kapılmayagörün, artık yerininzede duramazsınız, ilk fırsatta yollara düşmek istersiniz. Gezinin nasıl bir tutku olduğunu çok iyi tanımlayabilecek bir örnek vereyim:
Norveç'te fiyordları(eriyen buzul yatakları) geziyorduk. Amerikalı bir turist grubu dikkatimi çekti. Hepsinin elinde bir baston vardı ve sürekli sabit bir noktaya bakıyorlardı. Sonradan öğrendim ki, görme engellilermiş. Göremiyorlardı, ama geziyorlardı!
Bunu yaşamım boyunca unutabileceğimi sanmıyorum.
Gezdikçe, farklı ülkelerin, farklı kentlerin havasını soludukça, farklı uygarlıklar, farklı insanlar tanıdıkça ve o insanların geleneklerini, kültürlerini, dünyalarını anlamaya çalıştıkça, insan yeryüzünün her noktasında kendinden bir parça bulabilir.
Çünkü, gezmek, tüm dünya insanlarına, uygarlıklarına ve kültürlerine, hiçbir ayrım yapmadan, önyargısız yaklaşmayı; ırk, din, dil cinsiyet ve milliyet kalıplarının dışında, sadece "insan" olarak bakmayı öğretir.
"ÇOK GEZEN Mİ BİLİR, ÇOK OKUYAN MI?"
( İkisinden biri tercih edilemez. Çok gezen ve çok okuyan çok şey bilir; her ikisini de yapan, hiçbir şey bilmediğini anlar. )
GEZGİNİN ÖZELLİKLERİ
Her şeyden önce, bir "dünya vatandaşı"dır. Tüm dünya insanlarına, uygarlıklarına ve kültürlerine, hiçbir ayrım yapmadan, önyargısız yaklaşır. İnsanlara ırk, din, dil, cinsiyet ve milliyet kalıplarının dışında, "insan" olarak bakmayı bilir. Kendi kültüründen olmayan insanların geleneklerini, kültürlerini, dünyalarını anlamaya çalışır.
Dünyanın, ancak insanla, temiz bir çevreyle ve sağlıkla değerli olduğunu; bu çeşitliliğin de büyük bir hazine olduğunu bilir.
Gezmenin, kişinin hoşgörüsünü, yaratıcı yanını ve duyarlılığını artıran bir okul olduğunu ve bu okulun yaşı olmadığını; paylaşmanın da gezmek gibi bir tutku olduğunu hiç aklından çıkarmaz.
Seyahatin en önemli aşamalarından birinin de "hazırlık" aşaması olduğunu bilir. Seyahatten önce, gideceği ülke hakkında bilgi toplar.
İyi bir yürüyüşçüdür. Çünkü bir kenti anlamanın ve yaşamanın en iyi yolunun yürümekten geçtiğinin bilincindedir. Ayakları sızlayana kadar dolaşır; yorgunluktan bazen bir otobüsün köşesinde, bazen bir motorun kuytusunda uyuklasa bile...
Pahalı giysiler yerine, yöreye özgün hatıra eşyalarını satın almayı tercih eder.
Lüks bir otelin havuz başında oturmak yerine, kentin kenar mahallelerinde dolaşmayı tercih eder. Çünkü, bir kentin ya da bir ülkenin sosyo-ekonomik yapısı, lüks otellerin havuz başlarından görünmez.
|
|
DAHA ÇOK KİTAP OKUMAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPALIM! ÖRNEK OLALIM!
DİLİMİZE SAHİP ÇIKALIM!!! |
|
|
 |
|
|
|