FaRkLaR Sözlük | www.FaRkLaRsozluk.com
 

ORMANLARIMIZIN YOK EDİLMESİ, ULUSUMUZ İÇİN BİR FELAKETTİR

Bakanlar Kurulu üyelerinden O. Pepe ve K. Unakıtan'ın ormanlarımızın satılması konusundaki kararlılıklarını yinelediklerini gazetelerden okuyunca, kaygılarımı ve ormanlarımızın önemine ilişkin bilgilerimi sizlerle paylaşmayı gerekli ve yararlı gördüm.

Ülkemizdeki hızlı ormansızlaşma ve bu sürecin kaçınılmaz sonuçlarından yalnızca biri olan, bitkisel toprağın yitip gitmesi (toprak erozyonu) tehlikesinin boyutları ürkütücüdür.

Ülkemizin karşı karşıya olduğu bu önemli sorunun ana nedenleri;

Ülkemizin ortalama yüksekliğinin fazla (1130 m.), ortalama eğimin yüksek (% 42'si dik, çok dik ve sarptır), ortalama toprak derinliğinin az (% 68'i sığ ve çok sığdır), yağışların düzensiz, kısa süreli ve şiddetli oluşudur.

Düz alanda yarar sağlayan yağışlar, eğimli arazilerde, -eğer bitki örtüsü yoksa- zarar verici etki yaparlar. Eğimli yamaca düşen yağış suları, sık bir bitki örtüsü ve onun altında ölü örtü (humus) varsa, süzülerek geçer, aşağılara hızı azalmış ve temiz su olarak iner. Yamaçta bitki örtüsü yoksa, yağış darbeleri ve su, toprak taneciklerini koparır, hızla aşağılara sürükler; toprak yitimi(erozyon), seller ve yamaç kaymaları meydana getirir. Hem tarım hem yerleşim alanları zarar görür.

Uluslararası ölçütlere göre, 1 km2 alandan 1 yılda aşınarak yitip giden bitkisel toprak,

a) 75 ton'dan (50 m3'ten) az da olsa "erozyon var",

b) 75 - 195 ton (50-120 m3) arasında ise, "erozyon orta şiddette",

c) 195 ton'dan (120 m3'ten) fazla ise, "çok şiddetli erozyon var" sayılmaktadır.

Tüm alanı 78 milyon hektar olan ülkemizin 41.5 milyon hektarında (% 53'ünde) "şiddetli ve çok şiddetli"; 15.6 hektarında (%20'sinde) "orta şiddette" erozyon vardır. Erozyon ile yitip giden toprak miktarımız, yılda 500 milyon ton' dur.

Ülkemizin 14 katı büyüklüğündeki tüm Avrupa kıtasında, bir yılda erozyonla kaybedilen toprak miktarı sadece 30 milyon ton'dur. Bu miktar, ülkemizdeki kaybın sadece 1/17'si kadardır.

9 akarsuyumuzla (Yeşilırmak, Fırat, Dicle, Kızılırmak, Ceyhan, Susurluk, Murat, Gediz, Büyükmenderes ile) denizlere ve barajlara taşınarak yitip giden toprak miktarımız, yılda 300 milyon ton'dur. Çamur akan akarsularımızla sadece toprağımız değil; fosfor, potasyum, kalsiyum, mağnezyum gibi, bitkiler için yaşamsal önem taşıyan besin maddelerinden de her yıl 9 milyon ton'u yitip gitmektedir.

Ayrıca büyük yatırımlar yapılarak kurulan gölet ve barajlar, akarsu ve sellerin taşıdığı aşınmış toprak ile, planlanmış ekonomik ömürlerinden daha kısa sürede dolmakta ve işlevlerini yitirmektedir. Fırat üzerine kurulan Keban Barajı'na her yıl 30 milyon ton aşınmış toprak taşınmakta ve bu barajın ömrü kısalmaktadır. Orta Avrupa'da bir barajın ömrü 1000 yıl iken, bu süre ülkemizde 100 yıldır.

Ünlü yazarlarımızdan Yaşar KEMAL, 17 Aralık 1954 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde "Ormanlarımız tükenmiştir. Derhal ve büyük bir azimle harekete geçmezsek, bu güzel yurdu çöl olmaktan kurtaramayız" demişti. Bu bir yurtsever çığlığıydı ve çok yerindeydi.

Orman yağmacılığına göz yumma ya da bunu olanaklı kılma ve özendirme, çok partili siyasal yaşama geçiş ile başlamış ve sürmektedir.

Doğasevmez, yurtsevmez politikacıların, iktidar olabilme yolunda halkın desteğini sağlamanın bir aracı ve oy'a dönüşebilecek bir devlet malı olarak gördükleri ormanlarımıza karşı işledikleri ihaneti özetlemek gerekirse:

1950 yılından günümüze, 24 milyon dönüm (yaklaşık 2.5 milyon futbol alanı) büyüklüğünde orman yitirilmiştir.

1950 yılından günümüze, yurtsevmez politikacıların "yasal düzenleme" adı altında (tam 25 kez) çıkarttıkları örtülü aflarla, orman alanlarımızın % 56'sı yitirilmiştir. Bu rakam, yangınlarla kaybedilen orman alanı miktarının 2 katından fazladır.

1950 yılında 45 milyon hektar (ülke alanının yaklaşık % 60'ı) olan orman varlığımız, günümüzde 21 milyon hektara düşmüştür.

Orman sınırları içinde kalan 10 milyon hektar erozyon sahasının, günümüze dek sadece 1/40'ında erozyona karşı önlem alınmıştır.

Ülkemiz, ormanlarını hızla yitiren ülkeler sıralamasında -ne yazık ki- dünya 2.sidir.

Oysa ormanlarımızı yaşatabilseydik:

100 yaşındaki bir kayın ağacı, yılda 30 bin litre yüzeysel akış suyunu emerek, onu düzenli ve arınmış yeraltı suyuna dönüştürebilirdi,

1 m3 orman toprağı, içerdiği 100 km. uzunluğundaki kök sistemiyle sarıp sarmaladığı toprağın yitip gitmesine engel olur ve erozyon tehlikesi, sözlüklerimizde yer almazdı,

18 bin orman köyünde yaşayan, yaklaşık 15 milyon orman köylüsünün gelir düzeyi, yıllık 900 YTL düzeyinde kalmazdı,

Orman örtüsü diye anılan "humus tabakası"nın 1 m2'lik bir bölümü, ağırlığının 10 katı (8 lt.) suyu tutma, 1.5 m3 hacmında bir ormanaltı toprağı -organik maddelerce de varsılsa- 1 m3 suyu depo edebilme gücünü ve işlevini kullanabilirdi...

Günümüzde yapılması gerekenler :

Tüm yurtseverler bir araya gelip, bir Ulusal Ormancılık Politikası saptanması için çalışmalar başlatılması konusundaki çağrımızı, TBMM'ye ivedilikle sunmalıyız.

Ulusumuzun ortak varlığı ve ülkemizin doyulmaz doğal süsü ormanlarımızın yitip gitmesine izin vermemeli, ulusun öz malını bir mirasyedi savurganlığıyla harcamayı kendilerine kazanılmış bir hak olarak gören, doğasevmez ve yurtsevmezlerin maskelerini -özellikle seçim dönemlerinde- düşürmeli, ulusumuzu bıkıp usanmadan aydınlatmalıyız.

"Saygıdeğer ulusuma şunu öğütlerim ki, sinesinde yetiştirerek, başının üstüne çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki özü çok iyi incelemek dikkatinden bir an bile vazgeçmesin"

Hiç kuşkum yok ki, saygıdeğer ulusumuz Ulu Önderimiz ATATÜRK'ün bu özdeyişini eksiksiz olarak yerine getirdiğinde, sorunlarının üstesinden gelecektir...

ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ
İstanbul Şube Bşk. Yrd.
Orman Yük. Müh.
Tarık KONAL

 

 

 


BU SAYFADA GÖRMEK İSTEDİGİNİZ BİLGİ VE/VEYA BAĞLANTILARI,
AŞAĞIDAKİ FORMU DOLDURARAK İLETEBİLİRSİNİZ.
(YOU CAN SEND US YOUR INFORMATION AND/OR LINKS,
YOU WOULD LIKE TO SEE IN THIS PAGE FILLING THE FORM)

 

Ad ya da Takma Ad(Rumuz/Mahlas)
(Name or Nickname)


E-posta Adresi
(E-mail Address)

Konu/Başlık
(Subject/Topic/Title)


İçerik/Katkı/Destek/Ek/İstek/Yorum/Soru/Bozuk Adres vs. ???
(Content/Contribution/Support/Add/Request/Comment/Question/Broken Link etc. ???)

8321
( Teknik açıdan, numarayı yanındaki boşluğa girmeniz gerekmektedir. )


 

Bu sayfada arama yapmak için; klavyenizde CTRL+F tuşlarını ya da
tarayıcınızın sol üst köşesindeki [Dosya | Düzen | Görünüm] bölümündeki
[Düzen]'in altındaki "Bul" komutunu kullanınız.

(Başka sayfaların da içeriğinde arama yapmak için
aşağıdaki kutuya aradığınız sözcük ya da konuyu giriniz)

 

Bu sayfa 02 Ocak 2016 itibariyle kez ziyaret edilmiştir.

6D Bilgi Hizmetleri vs. | www.6Dtr.com       FaRkLaR Kılavuzu | www.FaRkLaR.net        GösterGe Hizmetleri
Yenilikler ve Duyurular